27 Kasım 2010 Cumartesi

KARAKOVANLAR ve ARILIK

Bunlarda benim karakovanlar.Her nekadar kahverengi ve beyaza boyalı olsalarda modern benim değimimle kararakovanlar.


Ve baharda içlerinden yani üs katlarından görüntüler.Altlara başlangıç için 2 şer çıtaya petek takmıştım ancak ballıklarda ve 2 ci petekten sonraları tamamen doğaldır.Ayrıca bu kovanlara varoa müdehalesi hariç herhangi bir müdahale ve beslemede bulunmuyorum ben bu tip karakovanları 2 yıldır deneme amaçlı yapıyordum ancak gelecek yıllarda sayılarını artıracağım.
Bu yılki verim toplamda 10 adet ballıktan  120 parça (yani gömeç) bal aldım gömeçler 1600gr ile 2200gr arasında idi.

ANA ARI ÇİFTLEŞTİRME KUTULARINI KONTROL





Bir kaç gündür hava şartlarının müsait olmayışından dolayı ana arı kutularını kontrol edememiştim sabahleyin erkenden az bir şerbet hazırlayarak kontrole gittim durumları fena değildi ancak hava dışarıda serin olmasına rağmen hala kutular içerisinde arı salkımları oluşmadığı gibi hareketlilikte devam ediyordu. Sezon başında toplamı 12 adet olan ana arı çiftleştirme kutuları eylül ayında yağmacılıktan dolayı 4 'e düşmüş bu gün ise bir diğerininse sarıca arılar tarafından istila edildiğini görünce yaptığım kontrolde kutu içerisinde yeterli arının ve ana arının olmadığını fark edip kutuyu arılıktan aldım.
Maalesef bu yıl verimli olduğu kadar da şanssızlıklarla da dolu bir yıl oldu daha önce arılarım kullanıma kapalı bir fabrikanın sınırları içerisinde ve arılığıma en yakın koloniler en az 500 mt. mesafede iken fabrikanın işletmeye açılmasıyla taşınmak mecburiyetinde kaldığım yukarıda resimlerde de görülen köyde en uzak 100mt mesafede toplam 200 üzerinde koloni bulunmaktadır.ikinci şanssızlığımız ise burada arıcılık yapan kimselerin bu yıl dahil daha önceki yıllarda da yanlış bakım yapmaları ve çok oğul çok arı düşüncesinden dolayı yağmacı arıların olmasıydı bu yeni arılığa arıları maalesef nektar akımının olmadığı ağustos sonunda arılarımızı getirmiştik.
Fabrikadayken yaptığım kontrollerde arılarımda hiç bir sorun yaşamaz iken o tarihlerde ve takibeden eylül ekim aylarında kovan kapaklarını bile zor açabildim ama yinede toplamda 9 adet çiftleştirme kutusu ve 14 tane büyük kovan yağmalandı hatta bu sebepten dolayı bazı arıcılarla tartışmalarımızda oldu ancak arıları güvenli olarak taşıyabileceğim bir yer yoktu.
Üçüncü şansızlığımızda arı kuşları neredeyse bu yıl hiç bölgemizden ayrılmadılar,fabrikanın oradayken kovalamak mümkün oluyordu tabiki bu geçici çözüm ancak köyün kıyısına gelince bu imkanımızda ortadan kalktı ve kolonilerde nüfusun yarılara varan oranlarda düşmesi gibi gözle görülebilecek kadar fark olan zararımız oldu tabiki yağmacılık kadar değil ama elden gelen bir şey yok dört gözle ocak ayı sonunu bekliyorum,
Yinede tüm kolonilerime varoa mücadelesini iki ayrı aşamada yaptım,1 ci aşamada perezin kullandım ikinci aşamada ise forbevar jel sanırım varoa yok denecek kadar,üçüncü aşama ise aralık ayı sonlarına doğru oksalik asit uygulamasıyla bitecek.İnşallah varoa da başarılı oluruz .

22 Kasım 2010 Pazartesi

ANTALYA DA ARILAR ÇALIŞMAYA BAŞLAMIŞLAR


                                                              Kış ortasında bahara bak!



Kış ortasında çalışana bak!

ANTALYA DA ARILAR ÇALIŞMAYA BAŞLAMIŞLAR

Öncelikle sayfamı ziyaret eden tüm dostların Kurban bayramlarını kutluyorum,Maalesef yazmaya uzunca bir ara verdik bu yıl arılarımızın bal verimi çok güzeldi ancak bir çok oğul da aldık nedenini tahmin bile etmek istemiyorum fakat bu yıl oğul vermeyen neredeyse bir kaç arı dışında en güvendiğimiz yerli ırklardan dahi oğullar aldık ileriki günlerde tek tek bahsedeceğim ayrıca millete oğul konusunda gülerken biz oğulcu olduk dahası yetmiyor gibi itinayla ürettiğimiz kraliçelerden oluşturduğumuz  bölmelerden dahi oğullar aldık kısacası her türlü verimle dolu bir yıl geçti yeni sezon hazırlıklarına da son gaz devam.
Maalesef Kurban bayramı arefesine kadar işlerin yoğunluğu ve arılarda geçirdiğim vakitlerin kısa ve yorucu olması ayrıca arıları mecburen getirmiş olduğum yeni yerde arılara yağmacıların musallat olmalarından dolayı aceleci davranmam fotoğraf çekmemi engelledi.
Nihayet kurban bayramı vesilesi ile 2 yıldır gidemediğim memleketime kavuştum.Antalya ya geldiğimde yenidünya(malta eriği)ağaçları çiçeklenmeye başlamış ve arılarda çalışmaya başlamışlar bile bizimkiler ise henüz kışa bile giremediler oysa antalyalı arılar çoktan bahara ulaşmışlar.

İşte bunlarda o görüntüler fotoğrafları antalyanın merkezinde soğuksu semtinde binaların arasında çektim buralarda kalan yeni dünya ağaçlarının çiçeklerinde,resimdeki arılar bu ağaçlara ulaşmak için bir hayli yol katediyor olmaları lazım aksi halde yakınlardaki bir binanın çatısında arıcılık yapan olabilir diye düşünüyorum.Çünkü burası Antalya'nın göbeği.